25 Kasım 2014 Salı

❤Yemin Bozdum Yolunda*1-Müjde Aklanoğlu



İlk sayfalar ve bölümler deli gibi dişlerimi sıktığım, Fırat gibi erkeklerin ne denli kör ve bencil olduğunu görerek delirdiğim anlarla geçti. Onun karşısında çaresiz bir Peri, çaresiz bir kadın olarak bir kere daha anladım kadın ve erkek eşit değil!
Yengesinin eziyetlerine, kuzeninin sapkınlıklarına maruz kalmak zorunda olan bir genç kız... Hem öksüz hem yetim!
Rabbim! dedim kimseyi sahipsiz koyma!
Bir çok kitaba nazaran pat pat geçilmemesi, daha ağır ilerlemesi ise bir ayna vazifesi görüyordu. Gerçek olmasını istemeyeceğiniz kadar kötü bir durum!
Sonra amca bozuntusunun her darbesinde Peri ile yaralandım, yıprandım. Yengesine bir kere daha küfrettim!
Hastalıklı bir beyin ve kalp ne büyük yük ne büyük eksiklik!
Peri yerde iki büklüm kıvranırken kadının kılı dahi kıpırdamadı ya o kadını bana verselerdi türlü işkencelerden geçirir; ''Al gör babayı!" derdim. Şuan bile sinirden kıvranıyorum yazarken...
Ve Eymen... Kader böyle birşey işte!
"Yiğit düştüğü yerden kalkar." derler ya! Önce soğukluğu sonra babacan tavrı ve bir çok öküzlüğüne rağmen neticede bir erkek!
Yaralı bir erkek ne de güzel sevilir dedirtiyor!
Her kelimesinden kaybolduğum, her cümlesinde tamamlandığım ve "yahu şu cümle fazla, bu olay gereksiz!" diyemeyeceğim bir kitap...
Adım adım ilerlerken kâh güldüm Ecem'le, kâh ağladım Peri'yle!
Okuyun okutun ve hayattan ders alın diyebileceğim bir kitap. Bu kitapta kimse haklı, haksız, suçlu ilan edilmiyor.
Müjde Aklanoğlu'nun en sevdiğim özelliği de zaten bu. Her karakterin birilerine yaşattıkları, kendilerince haklı bir sebebe dayanıyor.
Peri; naif, akıllı, masum...
Eymen; yaralı, despot ve etrafına duvarlar ören vel hasıl sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yiyen bir delikanlı.
Hangi anlaşma yüreklerin arasındaki köprüyü yıkabilir?
Dilin söylediğini kalp ikrar etmiyorsa kader kaçınılmaz olanı yaşatır insana ve onlar da yaşıyor...
Genç bir kız eşinin cebinde bulduğu yüzüğe bile layık göremiyor kendini fakat bir erkek karısı olan bir kadını ne olursa olsun sahipleniyor...
İlişki tahlillerinde yazarıma bir kere daha hayran kaldım. Yağ gibi akıp geçiyor ve 700 küsür sayfa bir çırpıda bitiyor.
Gözü korkan varsa korkmasın, vaktiniz müsaitse kitap 2-3 günde çok rahat bitiyor. Siz önce okumaya başlarken bakıyorsunuz sayfaya sonra bir de bırakırken! Bir bakmışsınız yüzerce sayfa geride kalmış...
Unutmadan 2 kitaba anca sığan bir hikâyeye konuk olacaksınız. Final yapılmıyor zaten göreceksiniz. Hikayemiz "Devam edecek..."
Kalemine nur yağsın, mürekkebi bal olsun "Müjde Aklanoğlu" tebrikler...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi belirtmek ister misiniz?